Türkiye’nin dört bir yanında kültürel mirasımıza yönelik tehditler ne yazık ki hız kesmeden devam ediyor. Son üzücü haber ise Muğla’nın Yatağan ilçesinden geldi. Yatağan’a bağlı Doğan Köyü sınırları içerisinde yer alan ve bölge halkı için manevi değeri paha biçilemez olan “Oyuk Baba Ereni” türbesi, kimliği belirsiz kişi veya kişilerce hedef alındı. Yaklaşık 300 yıllık köklü bir geçmişe sahip olduğu bilinen bu kutsal mekan, define bulma hayali kuran şahıslar tarafından acımasızca kazılarak tahrip edildi. teknolojitepe.com.tr olarak kültürel mirasımızın korunması konusundaki hassasiyetimizi koruyor ve bu tür olayların takipçisi olmaya devam ediyoruz.
Antik Yerleşim Alanında Büyük Tahribat
Söz konusu tahribatın yaşandığı bölge, sadece yakın tarih için değil, antik dönemler için de büyük önem taşıyor. Tarihi kayıtlarda “Elanay” veya “Erekçi Köyü” olarak isimlendirilen bu antik yerleşim alanı, ne yazık ki define avcılarının kaçak kazı sahasına dönüşmüş durumda. Bölgenin en önemli simgelerinden biri olan Oyuk Baba Ereni mezarı, etrafında açılan derin çukurlar ve yapıya verilen zararla tanınmaz hale geldi. Tarihi dokunun bu denli zarar görmesi, hem köy sakinlerini hem de tarih araştırmacılarını derinden sarstı.
Uzman İsimden Uyarı: “Bu Mezarlarda Hazine Olmaz”
Olayın duyulmasının ardından bölgeye giderek incelemelerde bulunan Araştırmacı Yazar Tarcan Oğuz, karşılaştığı manzara karşısında şaşkınlığını gizleyemedi. Yapılan eylemin sadece bir suç değil, aynı zamanda inanç değerlerine ve tarihe yapılmış büyük bir saygısızlık olduğunu vurgulayan Oğuz, definecilerin kulaktan dolma ve yanlış bilgilerle hareket ettiğine dikkat çekti.
Oğuz, yaptığı açıklamada şu kritik bilgileri paylaştı: “Şu an bulunduğumuz nokta antik dönemde Elanay ve Erekçi yerleşimi olarak biliniyordu. Arkamızdaki bu yapı, 3 asırlık bir geçmişe tanıklık eden Oyuk Baba Ereni mekanıdır. Maalesef defineciler buraya gelerek hayali bir hazine aramışlar. Ancak şunu net bir şekilde belirtmek gerekir ki; bu tip eren mezarlarında, türbelerde para veya altın bulunma ihtimali yoktur. Bu kazılar tamamen cehalet ve yanlış yönlendirmeler sonucu yapılmaktadır.”
Acil Restorasyon Çağrısı
Tarihi yapının mevcut durumu hakkında da değerlendirmelerde bulunan Tarcan Oğuz, yapının geçmişte de müdahalelere maruz kaldığını hatırlattı. Yaklaşık 50 yıl önce şahıslar tarafından iyi niyetle ancak teknik yetersizlikle yapılan bir restorasyon çalışmasından bahseden Oğuz, yapının aslına uygun olmayan bu müdahalelerle zaten yorulduğunu belirtti.
Son yaşanan kaçak kazı olayıyla birlikte durumun vahametinin arttığını ifade eden Oğuz, “Yarım asır önceki restorasyon ne yazık ki aslından uzak ve düzensizdi. Şimdiki tahribat ise yapıyı yok olma noktasına getirdi. Köy muhtarımız durumu gerekli mercilere iletti. Buranın bir an önce koruma altına alınması, kazılan yerlerin kapatılması ve uzman ekiplerce aslına uygun, profesyonel bir restorasyon sürecinden geçirilmesi şarttır” diyerek yetkililere çağrıda bulundu. teknolojitepe.com.tr ekibi olarak, yerel yönetimlerin ve Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun konuya ivedilikle el atmasını temenni ediyoruz.
Köy muhtarlığı ve ilgili yetkililerin, tahrip edilen alanın daha fazla zarar görmemesi için güvenlik önlemlerini artırdığı ve yasal sürecin başlatıldığı bildirildi.
