Aydın’ın Kalbinden Dürüstlük Mirası: 90 Yıllık Sarraf Bezirgan’ın İş Hayatı Sırları
Aydın’ın köklü esnaflarından, 90 yaşındaki duayen sarraf Necdet Bezirgan, yarım asrı aşan meslek hayatında edindiği tecrübeleri paylaşarak iş dünyasına ışık tutuyor. Terzilikten çiftçiliğe, minibüsçülükten sarraflığa uzanan renkli kariyerinde başarının temel taşının ‘dürüstlük’ olduğunu vurgulayan Bezirgan, bu ilkenin iş hayatının ‘altın anahtarı’ olduğunu belirtiyor.
Çok Yönlü Bir Kariyer Yolculuğu
İş hayatına erken yaşlarda atılan Necdet Bezirgan, hayat yolculuğunda tek bir mesleğe bağlı kalmadığını ifade ediyor. İlk olarak Yenipazar ilçesinde 15 yıl boyunca terzilik yapan Bezirgan, ardından 2 yıl çiftçilikle uğraşmış. Bu deneyimlerin ardından 9 yıl boyunca minibüs şoförlüğü yaparak farklı sektörlerde de yerini almış.
1980’li yıllarda sarraflık mesleğine adım atan Bezirgan, bu süreçte ustalarının ve meslektaşlarının gösterdiği vefayı unutamıyor. O dönemde mesleği öğrenmek için ücret teklif etmesine rağmen, ustalarının kendisini karşılıksız yetiştirmek istemesiyle yeni bir dünyaya kapı araladığını dile getiriyor. Bu cömertlik ve destek sayesinde sarraflık mesleğini öğrenmiş ve bu alanda uzun yıllar hizmet vermiş.
Sarraflık Mesleğinde Dürüstlüğün Önemi
Yaklaşık yarım asırdır ekmek kapısı olan sarraflığı öğreten ustasına minnettar olduğunu belirten Necdet Bezirgan, o günleri şu sözlerle anlatıyor: \”İlk önce 15 sene Yenipazar ilçesinde terzilik yaptım, sonrasında 2 sene çiftçilik ile uğraştım. 9 sene minibüsçülük yaptım ve ardından bu mesleğe atıldım. 1980 yılında bu mesleği öğrenmek için ustamın yanında sarraflığa başladım. Sağ olsunlar sarraf arkadaşlar ’bu mesleği sana öğreteceğiz’ deyip öğrettiler. Mesleği öğretmeleri karşılığında para teklif etsem de onlar almayacaklarını söyleyip bana yardımcı oldular.\”
Aydın’ın çeşitli ilçelerindeki pazarlarda seyyar sarraflık yaparak işe başlayan Bezirgan, zamanla kendi dükkanını açmış ve bu alanda kalıcı olmayı başarmış. Mesleği ustasından öğrenmenin kendisi için ne kadar değerli olduğunu her fırsatta dile getiriyor.
İş Mirasını Oğluna Devretti: Tecrübe ve Vefa
Artık işin bayrağını oğlu Hakan Bezirgan’a devretmiş olsa da, iş yerinden tamamen kopamadığını belirten Necdet Bezirgan, dükkanın kendisi için sadece bir iş yeri olmadığını, ömrünün geçtiği bir yuva olduğunu ifade ediyor. Oğlu Ege Üniversitesi mezunu olduktan sonra işin başına geçmesini teşvik ettiğini ve birlikte çalıştıklarını anlatıyor. Yaşının ilerlemesiyle mesleği tamamen oğluna bıraksa da, hala günün belli saatlerinde dükkana gelerek çayını içiyor, müşterilerle sohbet ediyor.
Evde oturmanın kendisini sıktığını, buraya gelince hala işe yarar hissettiğini söyleyen Bezirgan, bu durumun işini ne kadar sevdiğinin ve mesleğiyle olan bağının ne kadar güçlü olduğunun bir göstergesi. İş yerine olan bu bağlılığı, yılların tecrübesi ve mesleğe olan saygısının bir yansıması olarak görülüyor.
“Dürüstlük Vazgeçilmezimdir”: Gençlere Altın Öğütler
Yıllar boyunca kazancını da kaybını da dürüstlükle yönettiğini vurgulayan Bezirgan, kısa yoldan para kazanma hırsının insanı hem mesleğinden hem de itibarından ettiğini söylüyor. Kendisi için dürüstlüğün vazgeçilmez bir ilke olduğunu belirten duayen sarraf, şunları ekliyor: \”Benim bu hayatta en büyük sermayem dürüstlüğüm oldu. Dürüstlük vazgeçilmezimdir. İnsan yaptığı işi sevecek ama ondan önce doğru olacak. Ustasına saygısı olmayanın, işine de saygısı olmaz. Bazen zarar ettik, bazen çok kazandık ama hiç bir zaman hiç bir kimseye yanlış yapmadık. İnsan doğru olduktan sonra başı dik gezer, geceleri de rahat uyur.\”
Genç nesillere seslenen Bezirgan, en büyük tavsiyesinin para yerine itibarı düşünmeleri olduğunu dile getiriyor. Para geçici bir değerken, dürüstlüğün bir kere kaybedildiğinde geri gelmeyeceğini vurgulayarak, iş hayatında sağlam bir temel oluşturmanın ancak dürüstlükle mümkün olacağını belirtiyor.
